Bazı şeylere farkında olmadan öyle alışıyoruz ki, öyle beynimiz yıkanıyor ki sanıyoruz biz o rutini yaşamazsak, günlük dozumuzu almazsak yaşam durur. Alkol ya da uyuşturucu bağımlılığından farksız geliyor şu an beyaz yakalı hayat. İlişkilerin samimiyetsizliği, ego savaşları, hak edilen ama alınamayan maddi haklar, yaşanan haksızlıklar, duygusal tacizler… Bunalıp çekip gittiğimiz yerin ondan farksız olmayacağını bile bile yine aynı yola girip…
Şubat 2019
Dizilerde artık yeni nesil bir kurgu var biliyorsunuz; ilk bölümün ilk dakikalarında, sezon finalinin son dakikalarına dair görüntüleri yayınlayıp kafanızı litrelik Sütaş ayran gibi bir sallıyorlar… Siz de “Bir dakika ya, böyle bir sona nasıl ulaşılmış olabilir??” diye diye çatır çutur bölüm bitiriyorsunuz.. Bugün, hayatımın çoook geride kalmış, nerdeyse 7-8 aylık bir kesitini, bir dizi gibi dışardan seyrettim. Sezon finalini…
Bir varmış, bir yokmuş. Zaman zaman içinde, kuduz bir hızla dönen dünya içinde, iş aramaya başlayan bir cadı varmış… YİNE. İnternet sitelerinde iğka’lar ferman buyurur, insanlar kendilerini beğendirmeye çalışırmış. O malum internet sitelerinde iş bulmak için iğkaa’ca dilini bilmek gerekiyormuş. Bizim cadı şunları fark etmiş yıllar atlayıp aralıklarla tekrarlanan bu süreçlerde: İğka’ların fermanlarında geçen; Yetiştirilmek üzere; iş bilmeyen üç kuruşa…