Müşteri temsilcisi, çağrı merkezi elemanı, direkt satış temsilcisi, müşteri hizmetleri yetkilisi, call center agent (havalı olanı) gibi unvan çeşitlemesi olan, bir hizmet ya da alacağımız ürün için iletişime geçtiğimiz telefonun ucundaki ses, aracı kişi. Bazen aracı olduklarını unutup, hıncımızı çıkarmaya çalıştığımız ve sonradan lafım size değil deyip o kadar duyduğu hakareti sindirebileceğini sandığımız, “ aaa bana demiyormuş canım “ deyip…
adora
Okul kapanır kapanmaz gittiğimiz sahil evimizde üç ay dolu dolu geçirirdik yaz mevsimini. Bendeki o tavan yapmış aidiyet duygusundan mıdır bilmem, dönüş günü geldiğinde mahsunlaşır, arabaya binip evi geride bırakırken sessizce ağlamaya başlardım arka koltukta. Matemimi yol boyunca yapardım ama kış döngümü yaşadığım eve adımımı atar atmaz bir anda halet-i ruhiyem tam tersine dönerdi. Yeni bir başlangıç, yeni bir okul…
Şartlar şurtlar, çalışma ortamı, haklar… Bunlardan şikayet ediyoruz aslında çoğunlukla, işimizden değil. Şartları değiştirebilseydik, daha mutlu insanlar olmaz mıydık? Şu oksijensiz çalışma ortamında bazen temel ihtiyaçlarımı karşılayamayacak kadar “meşgul”, acil işlerin efendisi gibi çalıştım. Kim bilir kaç defa “dur şunu da bitireyim gideyim” diye yerimde zıplayarak, ardından koşarak tuvalete yetiştim ve kaç defa sistit oldum bilmem. İlk beş yılımda böyleydim…
“Yaşadığın zorlukları, çekemediğin ilişkileri ve katıksız haksızlıkları sırtında taşırken, şikayet etme ve bahane üretme” dedi içimdeki ses. Daha sık söylendiğimi hissetmeye başlayalı çok olmadı aslında. Belki de farkındalığım gözlerini yummuştu, kulaklarını tıkamıştı ya da sadece alışmıştı mevcut durumuna, bilemiyorum. via GIPHY Geçenlerde çok yakın bir arkadaşım, yeni bir projenin sorumluluğu ile birlikte kendisine bir üst pozisyon teklif edildikten üç gün…
Bir cadı olarak belirtmeliyim ki, tatile çıktığımda asla cadılık yapmam. Munis bir kediye dönüşürüm ki tatili kendime de yanımdakilere de zehir etmeyeyim. İnanılmaz derecede pozitif ve “ olsun, olabilir, o da olur” cu olurum zaman keyif zamanı ise. Neyse.. Bu sene de, her yaz tercih ettiğim gibi iki ayrı beldede kaldım. Datça ve Selimiye…Seyahat yazarı olmasak da bizler, naçizane içime…
Öykü…Küçük bir kızken dans etmeyi çok severdi. “Walkman” kulağında odasında, kapı girişindeki boy aynasının karşısında, bazen de kapı gıcırtısında. Ailesi, birçoğumuzun ailesi gibi aslında, “dansçı olup para kazanamazsın, üniversitede zamanın geçerli bir mesleğini oku ve bir yerde sigortalı çalış” mantığı ile yönlendirdi Onu. Şu anda bir plazanın bilmem kaçıncı katında senede bir %5 zamla, iki hafta tatil yapabilmek için çalışıyor….
İş hayatınız boyunca, ehh ortalama 35 yaşlarındaysanız da, birden fazla kez iş yeri değiştirmişliğiniz vardır. Değiştirmediniz mi? O zaman kendi adıma konuşayım. Ben dört ayrı iş yerinde çalıştım, dolayısıyla da biir sürü insan tanıdım. Hepsi de arkadaşım hesapta ama sosyal medya hesaplarımda. Tek solukta bu konuyu didiklemek biraz haksızlık gibi geldi. Ne de olsa senelerce biriktirilen arkadaşlıklar öyle değil mi?…
Hiyerarşi :Makamların, rütbelerin vb. önem sırası, astlık ve üstlük düzeni, aşama gözetilerek yapılan sınıflama. Anarşi: 1-Siyasal ve yönetimsel kurumlarda beliren güçsüzlük nedeniyle toplumda devlet denetiminin kalmaması durumu. 2-Karışıklık, düzensizlik. Toplumsal hiyerarşi ile tanıştığımızda, daha elinde dolaptan aşırdığı şekeri gizli gizli ama keyifle yiyeceği bir köşe arayan masum birer çocuktuk. Annemiz peşimizden ne işler karıştırdığımızı keşfetmek için uygun adım gelirken “…
Neden evlilik ajandaları kapış kapış satılıyor ya da şu “wedding planner” lık mesleği aldı yürüdü artık biliyorum. Gününün yolla birlikte en az 10 saatini bir işverene adamış beyaz yakalı köleler için. Zamanla yarışan, sadece hafta sonu, o da peşine takılan artçı işlerle cuma günü işten çıkmadıysa, hazırlıklar için koşturan biz evlenecek masum çalışanlar için. Artık anlıyorum. Evleniyorum! Yanımda iki tane…
Hayatında bir kere bile iş aramamış doğuştan şanslılar, şimdi anlatacaklarımı okuduğunda Şeyma Subaşı’nın “office mood” paylaşımındaki pozunu verip “aa cidden mi” bakışını atacaklardır. Uzunca bir iş arama sürecinden geçmişseniz, iş çıkış saatinde istisnasız her seferinde metrobüste oturacak yer bulan ballılardan değilseniz de, ( Çünkü bu tip şansına hayran olduklarım, iş aramaya başladıkları anda totolarını hemen bir yere koyuverirler. ) bu…