Bir şirket çatısı altında çalışanlar çok iyi bilirler ki vakitlerinin çoğunu birlikte geçirdikleri iş arkadaşları, bir süre sonra hayatlarının önemli bir parçası haline geldiklerinden ve aileden fazla içli dışlı olunduklarından tepeye çıkarılan kişilerdir. Şirket de bunu bilir ve bir türkü tutturur. “Biz bir aileyiz”.

Birbirine kenetlenmiş, iyi günde kötü günde yan yana durulan? Ya da hayatımızdan silip atamayacağımız? Hayır. Biz iş arkadaşlarımızla aile değiliz ve şirket de bizim sıcak yuvamız değil.

İş hayatına yeni başlamamışsanız ne demek istediğimi hemen anlamışsınızdır. Şakacıktan BİZ olunmaz.

Kurumsal şirketler “hashtag” ler dolusu #bizaileyiz, #bizharikayiz, #bizmukemmeliz, #bizbambaskayiz derken, sıra işten çıkarmaya ya da çıkar çatışmalarına geldiğinde alabildiğine pisleşir. Düşman olursunuz, tehlike olursunuz, tehdit olursunuz. Hemen bir kılıfını bulup sizi nasıl tazminatsız yollayacakları hakkında mini toplantılar yaparlar. Müdür-direktör, direktör-insan kaynakları, insan kaynakları-genel müdür… Aileden sizi bedel ödemeden afaroz etmek için elden ne gelirse ekibi.

Aile denince adına, menfaat güdülmez, sevgi ya da destek vermenin bir karşılığı yoktur. Birbirinin kuyusunu kazmaz, arkadan iş çevirmezsin. Ha öyle aileler yok mudur, vardır. Ama bakın o ailelere sorun teşkil eden davranışların tamamına yakını sonradan aileye girenler tarafından icra edilir. Fitne gelin, dedikoducu yenge gibi. Şirketlerde herkes sonradan katılmıştır sözüm ona aileye, gelip geçicidir kurulan bağ. Güven olmaz.

Şirketler karşılıksız size günahını vermez. O nedenle aile olmaktan bahsettiklerinde yapmacık yapmacık, midem kaldırmıyor. Entrika, yalan, kıskançlık ve ego dolu pembe diziler geliyor aklıma biiir bir.…Kurumsal şirketlerin aidiyet yaratma çabalarının çok bayağı bir yöntemi bu. Kanan var mı hala?

Kurumsal iletişim departmanı ve üst yönetim ortak bir motto uydururlar kıçlarından ve yıllık şirket toplantısında herkese anons ederler. O senenin hedeflerini, yıllık iş planlarını da yüklenen bu laf kalabalığı aslında sidik yarışından başka bir şey değildir. Kim ne yapmış araştıralım, biz de yapalım diye piyasaya ajan süren kurumsalcık firmalar daha büyüklerden kopya çeker. Hepsi de sosyal medya hesaplarında paylaşır, çalışanlara da paylaştırır. Biz bir aileyiz mottosunu kullanmayan şirket kaldı mı acaba merak ediyorum.

Kısacası şirket, kar hedefi olan ve emeğiniz karşılığında size para veren geçici bir müessesedir sizin için. Siz de onlar için çalışan, para kazandıran bir araçsınız. Canının parçası, bitaaanesi değilsiniz yani.

Şirket değiştirdiğimde profesyonel alanım değişmediğinden bağını “bizi de senin şirkete alsana” diyebilmek için koparmayan insanlar gördüm. Şimdi de bu durum değiştiği için tamamen arınmış durumdayım onlardan. Aile puff oldu, iyi oldu. Aile ayrı, dost ayrı, arkadaş ayrı ve iş arkadaşları ayrı ayrı yerlerde tutulduğunda insanın canı da yanmıyor. Durduk yere kimseyi aileden saymayın derim naçizane.

Sevgilerimle,