Biliyorsunuz ki Türk milleti olarak miladi takvim, güneş saati, GMT +3 / UTC +3 saat diliminin yanı sıra “ya daha çok var ya…” zaman birimini de kullanıyoruz. Halk arasında ( Bu arada ilk kez Marie Antoinette’in kullandığı “halk arasında” kalıbı, sözün sahibini halktan soyutlar, A, A+ SES’in de ötesine yükseltir, şato halkının elektronik cihaz sahiplik oranını artırır) “kim öle kim…
Genel
Eski yıla “sen şimdi bir geri bas, ben yeni yıldan umutluyum” diyoruz. Yeni yılın da sonu aynı olacak. Zaman çok hızlı geçiyor. Daha geçen sene bu zamanlar tüm hayal kırıklıklarını, tüm başarısızlıkları yüklemiştik eski senenin omuzlarına. Bu bir döngü. Ha oldu ha olacak dediğimiz her şeyi yazdık bir kenara, yeni yıla bağladık şimdi. İyi yaptık. Yeni yıldan istediklerimizi talep ederken…
Toplantı odası diye ayırdıkları alanı alçıpanla beşe bölme fikrine başından beri karşıydım ve tam da o dakika neden karşı olduğum canlı yayınla yan odada yaşanıyordu. Gayriresmi titrim her bokolog olduğu için ( hem hak edilmiş hem kazanılmış) bu odaları nasıl yapalım diye bana da gelmişlerdi, yahu benle ne ilgisi var.. Ben de hepsinin birbirinden bağımsız, gündem gizliliğine uygun odalar olması…
Sosyalleşebilirliği kategorize ederken en önemli etken medeni durum ve çoluk çombak variyetidir. Bekarsanız, her gün işten çıkıp tıpış tıpış eve dönmek zorunda kalmazsınız. Evli iseniz, hele de çocuğunuz varsa, öylece bakarsınız. Bekarlar ve Bakarlar.. Kesinlikle böyle! İş çıkışı bir yerlere “akmak” eylemi, ancak zorunlu gidilecek yer ve insanlar yoksa geçerli. Biri gezer biri bakar, kıyamet bundan kopar diyelim Bekarlar, aldıkları…
Pazartesi sendromu diye bir şey çıkardılar diyorlar. Pazartesi de seni sevmiyor diyorlar. Arkadaşlar, haftanın ilk günü sendromu olsun o zaman adı çok istiyorsanız, kusura bakmayın da çok şekilcisiniz. Burada mevzu haftanın ilk çalışma gününün hasbelkader Pazartesi’ye denk gelmesi. Bu konuda konuşmazsam olmaz, o zaman beyaz yakama leke sürmüş olurum. Nasıl ki 2000’lerin sonuna doğru panik atağı olmayanı bir kaç kişi…
Fingirdemek..Flört etmek, cilveleşmek, kuyruk sallamak da diyebiliriz. Daha da netleştirmek gerekirse, dişil ya da eril ayırt etmeksizin, bireyin karşı cinse yamanmak adına yaptığı tüm jestleri, mimikleri kapsayan, dışarıdan çok net fark edilen absürt hareketlerin tamamı. Bu tanımda kişinin farkında olmadığı tek unsur kabak gibi görünen davranış değişikliğidir. Şirket ortamında fingirdeyenleri anlamak hiç zor değildir. Paspal paspal giyinen, on dakika uyumayı…
Kurumsal hayat klişeleşmeye çok meyilli, malum. Kendisi zaten klişe sever ve hatta destekler. Bakmayın öyle 10-15 senedir tekerlemeye dönen think out of the box, jump outside the jar falan; kesin ve net; rutini bozar, klişeye çomak sokar ve akışını engellersen önce bi allar pullarlar sonra hadi canım ( Bkz. Ciddiye alınmama, gözden düşme, üst düzeysen işten atılma :)) Kutunun dışından…
Yıllar yılı gözlemlediğim, zaman zaman bire bir yaşadığım bir durumdur. Şirketlerin belki de en önemli departmanı iken, sahiplerinin ya da sermayedarlarının kar odaklı olmaları nedeniyle hak ettiği önemi göremez, bir kenara atılır İnsan Kaynakları departmanı. Kar getirisi ölçülemez, soyuttur. Satış departmanı gibi rakamsal somut sonuçlar değil, soyut sonuçlar elde ettiğinden, çalışanlarının tırmalamasıyla başarılı olduğu kanaatine varılır ve herhangi bir motivasyona ya da…