Her yıl Aralık başında biri çıkar, “yılbaşı çekilişi yapacak mıyız?” diye sorar, bilmişin biri de “ya yok yaaa, ne öyle çocuk gibi..” der. Heveslilerin hevesi tek kelime edemeden kursaklarında kalır….
Birileri bizi, biz birilerini, tepedekiler herkesi, herkes uşağı.. Yoo yoo yanlış anlaşılmasın! Performans değerlendiriyoruz.. Puanlar havada tepişiyor, bizler aşağıda. Okulda öğretmenin notu kıttır mesela, yan sınıfın öğretmeni bol keseden dağıtır….
Expat (expatriate) kendi ülkesi dışında rotasyona tabi tutulan çok uluslu şirket çalışanı anlamına gelir. Bir nevi gurbetçi yani. Tüm masrafları karşılanır, çocuklarının okullarına kadar İnsan Kaynakları departmanı ilgilenir ki, geldiği ülke…
Duruma göre alemin kralı, duruma göre benden uzak Allaha yakın. Kendini bileni ile çalışmak bir keyif, kendini sahibiniz sananı ile çalışmak bir azap. Bunca senelik iş hayatımda sadece 1-2 tanesini…
Yöneticilerin sevmediği çalışan tiplerine bir kaç hafta önce değinmiş ve gözlemlerimle belirlediğim bazı tipolojileri yazmıştım. Bugün de yöneticilerin duymayı en sevdiği sözler külliyatını edebiyatımıza kazandırarak, yöneticiler etrafında yarattığım şu kasvetli…
Okul kapanır kapanmaz gittiğimiz sahil evimizde üç ay dolu dolu geçirirdik yaz mevsimini. Bendeki o tavan yapmış aidiyet duygusundan mıdır bilmem, dönüş günü geldiğinde mahsunlaşır, arabaya binip evi geride bırakırken…