Fingirdemek..Flört etmek, cilveleşmek, kuyruk sallamak da diyebiliriz. Daha da netleştirmek gerekirse, dişil ya da eril ayırt etmeksizin, bireyin karşı cinse yamanmak adına yaptığı tüm jestleri, mimikleri kapsayan, dışarıdan çok net fark edilen absürt hareketlerin tamamı. Bu tanımda kişinin farkında olmadığı tek unsur kabak gibi görünen davranış değişikliğidir.
Şirket ortamında fingirdeyenleri anlamak hiç zor değildir. Paspal paspal giyinen, on dakika uyumayı makyaj yapmaya tercih edip sabah yataktan kalktığı gibi işe gelen zat, birden bire aksi hareketlerle sizi şaşırtır. Bir bakarsınız topuklu ayakkabılarını giymiş salınıyor haspam. Daha geçen gün lastik ayakkabı ile dolanıyordu ya ortalıkta. Saçları fönlü aman yarabbim, bir önceki gün kuaföre gitmiş akşam iş çıkışı. Yemin ederim işine bu kadar özense terfi üstüne terfi alacak. Ayın çalışanı olacak. Ama O, ayın sevgi pıtırcığı olma derdinde.
Aman olsun da zaten, göz gönül açılır. Hiçbir şikayetimiz yok. Beğenilmek arzusunda, fark edilmek arzusunda. Bu değişimle zaten herkes farkediyor, üzülme pıtırcık.
Salına salına gider önce sabah bir kendini gösterir hedefindeki kişiye. Gözleri ile takip eder. Moladaysa molaya çıkar. Nerede öğle yemeği yiyiyorsa, o da orada yer.Mantar gibi dibinde biter bir bahaneyle.
Önceden sosyal medya mı vardı? İnsanlar birbirinin hayatının bu kadar içinde değildi. Şimdi tüm hayatını süsleyerek aktarabileceğin bir ortam var. Etkilemek istediğin insanın profilinden yakalayabileceğin ip uçları ile de yürüyebiliyorsun o insana. Fingirdek asla bu detayı kaçırmaz. Hemen ekler, her şeyini beğenir like like like:) .Katılacağını gördüğü etkinliklere istisnasız kendini de yamar. Emin olamıyorsanız ve işiniz gücünüz yoksa, bu davranışları takip edin, ilk fark eden olup gıybet kazanının altına ilk odunu siz atarsınız.
Flört bu şekilde başladıktan sonra, haberleşme aşaması devreye girer. Sürekli elinde telefon mesajlaşamayan, ya da Şirket mailleri okunabildiği için çekinenler, şirket içi mesajlaşma uygulamalarından haberleşmeye, biri gelir diye alakasız bir excel tablosunu açılacak şekilde hazır bekletmeye başlarlar. İş yapıyor görünümünde tüm gün fingirderler. Kimse anlamasın diye sen önden çık ben arkandayım der, iş çıkışı buluşurlar. İllaki de birisi bunları bir yerde görür, ebelenirler. Kaçışı yoktur.
Hatırlıyorum son çalıştığım şirkette yatılı bir şirket toplantısı olmuştu. Birkaç ay sonra tam üç tane nur topu gibi çiftimiz vardı. Bu tür sosyalleşebilecek ortamlar da fingirdemek isteyenler için ideal ortamlar. Ortamı bazen siz yaratıyorsunuz bazen de şirketiniz sizin için böyle güzellikler yapıyor işte.
Şirketler özellikle genç ve bekar çalışanlar için bir ekmek kapısı gibidir. Fingirdemeleri doğaldır, yadırganmamalıdır. Saatlerini harcadığı yerde bulamayacak da nerede bulacak. Sokaktan mı bulsun? En garanti yer işte işi gücü belli.
Bazı Şirketler, şirket içi evliliklere ambargo koyuyor. Evlenenlerden biri şirketten ayrılma zorunda kalıyor. Neden? Fingirdemek normal, sevgili olmak normal ama evlenip barklanınca neden yasak? Bunu kesinlikle anlamakta zorlanıyorum da neyse. Biraz daha esnedi bu evlilik meselesi zaten. Eskiden olduğu gibi değil. Şirketler de artık çalışanlarını anlamaya başladı. Ben bu kadar çalıştırıyorum, zamanından çalıyorum bari bir amme hizmeti yapayım izin vereyim de, daha az şikayet etsin. Ya da garibin bulacak zamanı kalmadı, yazık yaşı da geçiyor susayım. Bunlar iyi gelişmeler cidden. Ot gibi hayatı çiçek açsın bari değil mi?
Fingirdeyenleri uzaktan görür görmez anladık şimdi değil mi? Ne kadar anlaşılır bir durum. Sevdik bile hatta onları:) Bunlar sevgi pıtırcıkları idi. Bir de naif duygularla değil de, imtiyaz kazanma derdiyle fingirdeyenler var ki, onları biz hiç sevmeyiz. Onlar daha önce de dediğim gibi fngirdemesi doğal karşılanan kategoride değiller.
Bu iyi niyetli olmayan fingirdekler, bir amaç uğruna karşısındaki hedefi sadece avantaj olarak görürler. Ya terfi, ya takdir ya da öncelik kazanmak için oralarını buralarını açar, genelde üst düzey yöneticileri hedef alırlar ve asıl amaçları evlenmektir. O nedenle adımlarını çok sinsice atarlar. En korkulacak tiplerdir, çünkü korkuları yoktur, hedefe kilitlenmişlerdir. Bu yolda kimi ezmeleri gerekiyorsa ezerler. Ama biliyor musunuz? Kendilerini yağlı kapı tabir ettikleri o insana bir güzel kakalarlar. O kişi de sevildiğini zanneder, kendisi için emek harcandığını zanneder. Bu tip ilişkilerin sonunda fingirdek eğer kadın ise evde oturup çocuk baktığı, erkek ise kendi lakayt işini açtığı gözlemlenir. Bakın bir etrafınıza, bu insanlar sadece gücü sömürmek, rahat yaşamak için fingirderler. İddia ediyorum her şirkette bunlardan bir tane vardır.
İnsani duygularla gelişen her türlü şirket içi ilişki zararsızdır. Hatta kabul etsek de etmesek de şirkete bağlılık endeksine de olumlu katkısı vardır. Ama sadece insani duygularla besleniyorsa. İnsanın çalışmak için sabah evden çıkarken pozitif olmasına, ayaklarının geri geri gitmemesine sebeptir. Duygusal anları ya da çatışmaları her ne kadar performansı etkiler gibi görünse de, şirketler birer canlı varlıktır ve içinde insanlar olduğu sürece de duygulardan etkilenecektir. İnsanları duygularıyla kabul eden ve iyi yönetebilen şirketler de dolayısıyla başarılı birer “Kurumsal Aile Şirketi” olacaktır.