Sabah uyanırsınız. Görüntü netleşir, rüyanın etkisi hafifler, gece seyrettiğiniz filmin jenerik müziği hafif hafif zihninizde döner; şarkının kaçırdığınız bir kaç sözü yerine buluverdiğiniz saçma sapan kelimeler komiğinize gider ama yine de içinizden söylemeye devam edersiniz. Duvarınızdaki resimlere bakıp gülümser, muhtemelen verdiğinizi düşündüğünüz 2 kiloya sevinir, geçen ay borcunu bitirdiğiniz salondaki L koltuğa gururla bakarsınız. Romantik komedi filmlerindekilere benzeyen sabahınız, çantanızın…
çalışma hayatı
Benim en sevdiğim çalışan tipidir stajyerler. Onların hayatında iz bırakmanın verdiği keyif, başarılı bir sunum yapmaktan ya da üst yönetimden takdir toplamaktan daha fazla benim için. Sanırım bu nedenle üst yönetim olamıyorum : ) Neyse, bu ayrı bir yara. Pırıl pırıl, öğrenmeye heveslisi de var, tüm gün dalga geçeni de stajyerlerin. Ama bir bakın çevrenize aynılarından bol bol var zaten…
Duvarsız… Kapısız… Sınırsız… İletişime açık, zaman kaybına kapalı, hiyerarşiye uzak…mı acaba? Açık ofis, çalışandan maksimum verim alırken, iş maliyetlerini asgaride tutma üzerine kurgulanmış olan modern iş anlayışının bir getirisi. Hayatımıza (aslında “bürolarda” çalışan anne-babalarımızın hayatına) geçtiğimiz yüzyılın son on yılında girmiş bir ofis sistemi. ABD’de daha önce. Avrupa’da en önce. Psikolojik sınırları yıktığına ve katılımcı bir atmosfer yarattığına şüphe yok;…
Bir şirketin en eski departmanlarındandır muhasebe ve teknik destek. Şimdilerde muhasebe mali işlerin bir kısmısı, teknik destek de IT nin bir kısmısı olmakla birlikte, şirketin temel direkleridirler, hatta ve hatta temelidirler. Gerçekten, mübalağa değil. Bir düşünelim beraber, gelin. Bu departmanlardaki en kıdemliler, şirketin açılış töreni fotoğraflarında genel müdür kurdeleyi keserken baş hizası arkasında gördüğünüz sırıtan yüzlerdir. Şirketi onlar açmıştır ve…
Tebrikler, hayırlı olsun. Onca badireden sonra işi siz aldınız. İşi alana kadar bir türlü, aldıktan sonrası bir türlü değil bir kaç türlü. Ortamı koklaması var, alışması var, tanışması var, kendini kabul ettirmesi var, işi öğrenmesi var, ve tabii çalışması var.. Bugün kendi kabul ettirme kısmının bir parçası olarak iyi geçinmeniz gereken kişileri konu edeceğiz. İdeal hayat, iş arkadaşlarımızla gerçekten arkadaş…
İkale sözleşmesi ile ilgili yazımda demiştim ki, bir de gerçeğinden hikayesi var sırada bu yazının. O an aklımdan geçen yaşanmış olay, başka bir olayı daha hatırlattı. İki hikaye olsun, kahramanları farklı, yaşatanları farklı ama yaşattıkları aynı. DAHA KOLAY Turgut, çok iyi bir üniversitenin işletme bölümünü bitirmiş, yurt dışında yüksek lisansını tamamlamış ve döndükten sonra da sırasıyla büyük şirketlerde pazarlama alanında…
Bu kez, beyaz yakalı olmanın şanındandır deyip işten çıkarılma konusunda bir kaç satır yazayım istedim. Herkesin başına gelmiştir; daha yolun başındakiler ve kendi iş yerlerinde çalışan faniler bu deneyimi yaşamamış olabilirler. Eh, çağımız sentetik deneyim çağı, biz ve eski deneyimlerimiz ne için var. İşten çıkarılma durumunda ne yapılmalı, işsizken hayat nasıl akar, insan neler düşünür ve neler yaşar… Yaslanın arkanıza,…
Okulun ilk gününe ruhen hazırlanılırdı eskiden, hatırlayın. Annelerimiz, özene bezene bir gün önceden dantelli, işlemeli beyaz yakalarımızı kolalar, siyah önlüğümüzü ütüler, elbise askısı ile dolabın koluna asardı. Sabah kahvaltısı mükellef yapılırdı, okulun ilk gününe özeldi, bayram sabahı gibiydi. İlk gün, hiçbir güne benzemez. Beslenme çantamıza yine bir gün önceden yapılmış kekten iki dilim ve bir porsiyon mevsim meyvesi koyardı annemiz….
Yıllar önce erkek arkadaşım senin çantanda geçen bir korku filmi çekmek istiyorum dediğinde önce tabii ki çok güldüm. Çünkü ben kinayenin yaratıcı olanını severim.
Şirket çalışan ilişkisindeki ayrılık süreci, sevgililerin ayrılmasına çok benzer. Tarafların biri ister genellikle ama ben ayrılmak istiyorum diyen tarafın beyanı ile karşısındakinin eli kolu bağlanır. Neden der, istemez ve direnir ya da zaten ben de düşünüyordum ayrılmayı diyerek kararı sahiplenir. Deyim yerindeyse bok sürdürmez gururuna. Bazen de çok şiddetli kavga ederler, gerekli ya da gereksiz bir konudan ateşe verilir ortalık….